21. yüzyılın çevrimiçi sosyal hareketlerin yoğun olarak görüleceği bir çağ olacağı ortada. Geleneksel medyanın kısıtlandığı bir ortamda sosyal medyanın bir alternatif olması da bu anlamda şaşırtıcı değil.

Sivil toplum hareketleri artık seslerini duyurmak için Twitter, Facebook, Instagram, YouTube gibi sosyal ağlarda kısa video, fotoğraf ve metinler paylaşmayı ya da change.org da dijital imza kampanyası oluşturmayı tercih ediyor.

Hatta bu hareketlere katılım o denli yüksek ki sosyal medyada tartışılan konular haber bültenlerinin de gündemi hâline gelmiş vaziyette.

Arka Plan Görüntüsü: Dijital aktivizm, internet aktivizmi, e-aktivizm olarak anılan internet ortamındaki bu hareketler, insan hakları, cinsiyet eşitliği, çevresel sorunlar vb. sosyo-politik konularda savunulan, tepki gösterilen şeyler için yüksek kamuoyu sesi oluşturmak amacıyla tasarlanan tüm eylemleri kapsıyor.

Neden Önemli: Sosyal medya bireylerin iletişimde zaman ve mekân sınırının ortadan kalktığı günümüz koşullarında, sanal ortamda bir kamusal alan yaratarak, toplumsal eylemleri küresel ölçeğe taşımasına fırsat tanıyor.

Daha Ötesi: Ortak bir hedef etrafında, kısa sürede bir araya gelen ve devamında meydanlara taşan bu hareketlerden siyasi bir süreklilik çıkıyor mu ya da nasıl çıkar?

Bu soruların cevapları senin de ilgini çekiyorsa Mısır’daki protesto eylemlerinde ve Gezi Parkı olaylarında araştırmacı olarak yer alan sosyal bilimci Zeynep Tüfekçi’nin saha çalışmalarından derlediği kitabını inceleyebilir ayrıca TED konuşmalarını dinleyebilirsin.

Görsel: The Newyorker